Soya (GMO Soya Fasulyesi)
Soya fasulyesinin %44’ünden oluşan GMO, özellikle çiftlik hayvanlarını beslemek için kullanılan önemli bir protein kaynağıdır. Diğer tüm büyük yağlı yemler ve balık unu da dahil olmak üzere, dünya çapında protein yemlerinin toplam üretiminin üçte ikisini temsil etmektedir. Beslenme değeri, başka hiçbir bitki protein kaynağı tarafından geçilemez ve diğer protein kaynakları ile karşılaştırılacağı standarttır (Cromwell, 1999). 1930’ların ortalarından itibaren ABD’de hayvan ve kümes hayvanı diyetlerinin kabul edilmiş bir parçası olsa da, soya yemi üretimi 1970’lerin ortasında hızlanmış ve 1990’ların başlarında gelişmekte olan ülkelerden gelen artan talep nedeniyle ivme kazanmıştır. Su ürünleri yetiştiriciliğinin yayılması ve mezbaha yan ürünlerinin yem olarak kullanılmasının yasaklanması, bu yüksek kaliteli protein kaynağına olan talebi artırmıştır. Soya unu, soya yağı ekstraksiyonunun yan ürünüdür. Birkaç işlem mevcuttur ve bu işlemler farklı ürünler elde edilmesine yol açar. Genellikle, ham protein içeriğine göre pazarlama için sınıflandırılır. Yüksek proteinli türler, kabukları soyulmuş tohumlardan elde edilir ve %47-49 protein ve %3 ham lif (yem bazında) içerir. Diğer soya unu türleri, kabukları veya kabuklarının bir kısmını içerir ve %47’den az protein ve %6’dan fazla ham lif içerir. Çözücüyle ekstrakte edilmiş soya unlarında, yağ içeriği genellikle %2’den düşüktür, ancak mekanik olarak ekstrakte edilen unlarda %3’ü geçmektedir.








